Queer Troublemakers: Risk almaktan korkmayalım, gri alanlardaki tartışmaya açık düşüncelerimizi ortaya koyalım dedik. Sorun çıksın gerekirse ama bazı konular konuşulsun istiyoruz.

Ararenk Fanzin olarak, Queer Troublemakers (QTM) ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Çokaşklılık, politik doğruculuk, queer hareket ve podcast yapımı üzerine konuştuk.

Merhabalar, öncelikle bu röportaj için teşekkür ederiz. İlk olarak kendinizden ve sloganınızdan bahsetmek ister misiniz? QueerTroublemakers’ı “politik doğrucu olmayan podcast” olarak tanımlıyorsunuz, bu ifadeyi seçme süreciniz nasıl oldu? Politik doğruculuk sizin için ne anlama geliyor? Queer hareketin politik doğruculukla olan ilişkisinde sizin konumunuz nedir?

Mantar: Yaklaşık on yıldan fazladır LGBTİ+ hareketinde aktivizm yapıyorum. QTM olarak da bu aktivizme devam ediyoruz, üç yıldır podcasti yapıyoruz, 2 yıldır sitemiz var. 

Armut: Uzun süredir LGBTİ+ hareketi içindeyim ben de. Lambda ile başlayıp sonra başka yerlerde örgütlendim, son 5.5 senedir Barselona’da yaşıyorum. Hem buradaki aktivist topluluklarla daha yakın ilişkiler kurmaya çalışıyorum hem de Türkiye’deki aktivist harekete dahil kalmaya çalışıyorum.

Mantar: Biz LGBTİ+ olmayan insanlara kendimizi anlatalım, sıfırdan başlayalım düşüncesi yerine bizim gibi aktivistlerin, en başta arkadaşlarımızın dinleyeceği bir podcast yapmak istedik. Artık geniş kitlelere de ulaşmak istiyoruz. O yüzden canımızın istediği gibi, sansürsüz konuşmak istedik.

Armut: “Politik doğrucu olamam ben” diyerek insanlar nefret söyleminde bulunabiliyor, bunun üzerinden onay sağlayan bir kesim var, tabii kendimizi oradan ayrı tutuyoruz. O yüzden bu soru güzel oldu nerede durduğumuzu açıklamak açısından. Risk almaktan korkmayalım, gri alanlardaki tartışmaya açık düşüncelerimizi ortaya koyalım dedik. Sorun çıksın gerekirse ama bazı konular konuşulsun istiyoruz.

Neden podcast yapmaya basladınız? Biz de feminist/ toplumsal cinsiyet odaklı yayıncılık ile ilgiliydik ve fanzin şeklinde bir format seçtik. Sizin için podcast biçimini seçmenin önemi neydi? Sizce nasil işlevleri var?

Mantar: Biz Lambda’da gönüllü iken tanıştık, sonra Armut İspanya’ya taşındı, o zamanlarda uzun uzun muhabbet ediyorduk online olarak, gündelik ve teorik tartışmalar. Ben de çok podcast dinliyordum, Armut’a mesaj attım “Benimle podcast yapar mısın?” diye, “Evet” dedi. Başka bir mecra düşünmedik çünkü hayalimiz en başından podcast yapmaktı. Halihazırda yaptığımız tartışmaları podcaste taşımış olduk. Bir yandan da podcast daha kolay da ulaşılabilir. Hem biz başladığımızda neredeyse hiç queer feminist podcast yoktu. Ona alan açmak da iyi olur diye düşündük. Gün geçtikçe artıyorlar ama daha da artmalı bence, biz de yeni başlamak isteyenlere destek olmayı çok isteriz, çekinmeden bize ulaşabilirler. Örneğin sitede daha çok kendi yazdığımız ve bize gönderilen yazıları yayınlamaya çalışıyoruz, çeviri daha az, bu da bizim sesimiz olsun diye. Ya da mesela cishet erkeklerin terörize ettiği şiir edebiyat dergileri yerine bize yolluyor insanlar yazılarını, bir anlamda böyle bir alan açılıyor.

Armut: Feminist içerik üretimi açısından da bu iyi bir bağlantı noktası oluyor çünkü cishet erkeklerin sesiyle bastırılmış lubunya ve kadın seslerine alan açmış oluyoruz web sitesi ile. Son yıllarda da gördüğümüz gibi, kuir harekette feminizme daha çok eğilmemiz gerekiyor, biz de bunu podcastimizde yansıtmak istedik. Cis kadın odaklı feminizm yerine transfeminizmi büyütmek açısından katkıda bulunduğumuzu düşünüyoruz. Bir de podcast yeni bir mecra olduğu için sansüre uğrama ihtimalimiz daha düşük diye düşündük ve hem bizim için hem konuklarımız için istediğimiz zaman anonim olabilmek güzel.

Doğrudan tekeşli olmayan ilişkiler üzerine yaptığınız birçok bölüm var, diğer bölümleriniz de bu konuda kapsayıcı diyebiliriz. Türkçe çokaşklılık literatürü görece küçük bir alan, hem kapsayıcılığınız hem doğrudan bunu konuşuyor olmanızı kıymetli buluyoruz. Biz de son dosya konumuz olarak çokaşklılığı seçtik. Tek eşli olmayan ilişkilenmeler üzerine bu coğrafyada kamusal olarak konuşuyor olmak sizin için ne ifade ediyor? Ürettiğiniz içeriğin bu konuda ön açıcı olmasını umuyor musunuz?

Mantar: Bölümlerimizde ilişkilerimizi, özel hayatımızı, sevgililerimizi konuştuğumuz zaman kendimizi politika konuşmuyor gibi hissettiğimiz oldu. Ama bu tekeşli cishet dünyanın bize dayattığı bir şey, sonradan kişisel olan politiktir şiarını hatırlayıp aslında politik bir şey yaptığımıza emin olduk. Türkçe çok aşklılık literatürü kayıt tutmamamızdan dolayı olduğundan daha küçük görünüyor bence. 2010 gibi onur haftasının çıkardığı bir kitapçıkta görmüştüm ilk kez çokaşklılık kavramını ben, öyle sorgulamaya başlamıştım. Bize de benzer yorumlar geldiği zaman iyi ki konuşmuşuz diyoruz. Ayrıca biz de 1 şubatta çok güzel bir buluşma gerçekleştirdik 🙂  Bu buluşmalar da periyodik olarak devam edecek.

Armut: Elbette biz de bu konuda ilk değiliz ama üzerine katmaya devam ediyoruz. Aldığımız geri dönüşlerden de görüyoruz, insanların buna ihtiyacı varmış. Bölümlerde de anlattığımız gibi biz de kendi kişisel ihtiyaçlarımızdan dolayı bunları tartışmaya başladık. Elbette bu konular daha önce de konuşuldu ama katkıda bulunduğumuzu hissediyorum ben de. Benim de ilk bu konuları öğrenişim hareketin içindeydi.

  İnsanlar sanki tüm queer camia çok aşklıymış, kendileri tekeşli ilişkilendikleri için zorbalığa maruz kalıyor ya da dışlanıyormuş gibi davranabiliyor. Ama kuir ilişkilerde de tekeşlilik norm.

Türkçe çok aşklılık literatürü ve tek eşli olmayan ilişkiler algısı, özelde de queer hareket ve ilişkiler içindeki algı size neler düşündürüyor? Sizin çokaşklılık algınızla genel algı (veya belki özne olmayanların algısı da denebilir buna) arasındaki mesafeyi nasıl tanımlarsınız?

Mantar: Aslında kuir hareket içindeki algı ve gerçekte olan farklı bence.  İnsanlar sanki tüm queer camia çok aşklıymış, kendileri tekeşli ilişkilendikleri için zorbalığa maruz kalıyor ya da dışlanıyormuş gibi davranabiliyor. Ama kuir ilişkilerde de tekeşlilik norm. Bazen insanlar kendi ilişki biçimlerinden bahsederken diğerlerini kötülüyor, “Ben de çokaşklılık denedim olmadı” gibi ama kimse “Tekeşlilik denedim olmadı” demiyor.

Armut: Ben de algı konusunda çok büyük bir fark göremiyorum lubunya ve cishet dünyaları arasında. Önyargılar, yanlış anlamalar, klişeler aşağı yukarı aynı… Benim ilk algım, çokaşklılığı deneyimli geylerin yapabileceği bir şey sanmak olmuştu :))). Sonra deneyimli lezbi+  kadınların da, diğer lubunyaların da yaptığını gördüm, yavaş yavaş dedim ki “Ben de yapabilirmişim.” Özne olmayanların algısı ise, sanki benim çok aşklı yaşamam onların tekeşliliğini bozacakmış gibi. Bu konuda da bazen savunmacı yaklaşabiliyorlar.

Sık bahsettiğiniz bir podcast var, Multiamory. Bu podcastle ilişkiniz nasıl, sizin podcast yapmaya başlamanızda rolü var mı?

Mantar: Çok sevdiğimiz bir podcast, şahsen relationship anarchy kavramını ilk duyup da googleladığımda karşıma çıkmışlardı. İlişkiler vb. konularında çok örnek aldık diyebiliriz. Elbette o bir ilişki podcasti, biz bir sürü başka konuya da değiniyoruz.

Armut: Ben de Multiamory’i Mantar’dan duyup dinlemeye başladım. Biz zaten podcasti yapmaya başlamıştık onları keşfettiğimizde. Kişisel olarak çok beslendiğim bir içerikleri var, o yüzden sık sık kendilerinden bahsediyoruz sohbetlerimizde.

“Tüm ilişkilerimiz nasıl eşit olabilir?”

İlişki anarşisi manifestosunu incelediğiniz 3 bölümünüz var. Beni çok heyecanlandıran bölümlerdi bunlar, manifestodan bu sayede haberim oldu, yakın zamanda Ararenk’te amatör bir Türkçe çevirisini yayınladık. Çokaşklılığın bir biçimi olarak ilişki anarşisine kendinizi ne kadar yakın hissediyorsunuz? Sizin ilişki anarşisi kavramı ile tanışmanız nasıl oldu ve nasıl ilerledi?

Mantar: Manifesto benim çok kendimi bulduğum bir metin olmuştu., İlk defa birinin Okcupid profilinde görmüştüm, sonradan bu kişi hayatıma girdiğinde de sayesinde bu kavramı öğrendim, çok da sevdiğim biri, eğer okuyorsa selam yolluyorum! Gündelik hayatımda da pratik etmeye çalışıyorum ama ilişkiler tek başımıza yapabileceğimiz şeyler olmadığı için diğer insanların da bunu uygulaması gerekiyor. O yüzden “Keşke…” diyorum biraz.

Armut: Ben manifestoyu ilk okuduğumda kendimi çok sorgulamıştım ve “Tüm ilişkilerimiz nasıl eşit olabilir?” kafa karışıklığını yaşamıştım. Sonradan bunun, her ilişkinin aynı yoğunlukta olması anlamına gelmediği iyice kafamda oturdu. İnsanlara verdiğimiz değer ve gösterdiğimiz saygıda eşitlik olmasıyla tanımlamaya başladım artık hiyerarşi yokluğunu. Hala kendime ilişki anarşisti demiyorum, ama manifestoyu ilişkilerimi nasıl yönetebileceğimi, anlayabileceğimi gösteren bir rehber  olarak görüyorum. Örneğin manifestonun, hayatımıza giren insanların bize iyi niyetle yaklaştığını varsaymak  maddesi ilişkilerimde daha sağlıklı iletişim kurmamda çok yardımcı oldu.

Çokaşklılık üzerine olan normlar ve bunların medya temsilleri üzerine ne düşünüyorsunuz?

Mantar: Temsil çok çok az, var olanlar epey sorunlu. Kuir medyada bile geleneksel aşk anlatısı birini sevmeyi bir başkasından vazgeçmek olarak tanımlıyor.

Armut: En sık gördüğümüz temsil, o da varsa yani, üçlü ilişkilere dair. Kaldı ki orada gördüğümüz üçlü ilişkiler de sağlıklı değil. Ortada bir erkek, onun ilişkilendiği iki kadın, bu iki kadın arasındaki ilişki de cinsiyetçi bir yerden veriliyor.

Son sorudayız: QTM takipçilerinden nasıl yorumlar alıyor? Bu yorumları duymak size nasıl hissettiriyor?

Mantar: İlk günden beri hep pozitif yorumlar aldık, hiç negatif yorum almadık. En sevdiğimiz yorumlar uzun uzun mail olarak gelenler. Bize kendi deneyim ve fikirlerini anlatmaları çok hoşumuza gidiyor, çok besleniyoruz buradan.

Armut: Biz geri dönüşlere hem şaşırıyor hem çok seviniyoruz, besleniyoruz onlardan. Hiç tanımadığımız insanlarla böyle bir ortaklık üzerinden bağ kurmak çok güzel. Teknik konularda bazı iyileştirme önerileri ve geri dönüşler aldık. İçeriğe dair de bu tarz daha fazla geri dönüş almak isteriz.

QTM’den Podcast Önerileri:

arya zencefil, aslı alpar, lambda, queer arabs, ne idüğü belirsiz -biricikseksüel, mert koçak – sexuality and gender in turkey… ve daha fazla öneri için :

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s