Diren!

Mamoste

Suffragette. Senaryosu Abi MORGAN tarafından kaleme alınmış, yönetmen koltuğunda ise Sarah GAVRON var. 2015 yapımı bir dram filmi. 19.YY başlarında kadınların oy hakkı ve daha eşit bir yaşam için verdiği mücadeleyi konu alıyor. 

Filmi ve oyuncuları eleştirecek değilim. Ama çılgın karakterlerde görmeye alışık olduğum Helena Bonham Carter’ı ‘Edith New’ rolünde görmek tuhaf geldi. Usta oyuncu rolünün hakkını vermiş. 

Filmin çıkış nedeni olan Kadınların Sosyal ve Politik Birliği (WSPU)’nin kurucusu, radikal feminizm kuramcısı, süfrajet ve kadın hakları savunucusu Emmiline PANKHURST’ı Merly STREEP canlandırmış. Bu kadar etkili bir insanı filmde sadece 5 dakika görmek biraz üzdü beni açıkçası. 

Benim değinmek istediğim konuya gelirsek filmi izlerken ister istemez 1900’lü yıllardaki Avrupalı kadınlarla 2021’deki Türkiyeli kadınları karşılaştırdım. Aynı şekilde çocukları da. Birkaç soru belirdi kafamda. Sizinle paylaşmak istedim.

Evet bazı haklara Avrupalı kadınlardan önce sahip olduk. Seçme ve seçilme hakkı gibi. 

Peki bugüne kadar sahip olduğumuz hakların hangisinin içi dolu, hangisi bizi koruyor? 

Türkiyeli kadınların oy kullanma hakkı var, evet ama eşinin ya da evin erkeğinin(!) onayı olmadan oy kullanamayan kadınları görüyor muyuz? Buna bizzat şahit oldum. Seçim zamanı 25 yaşında bir kadın köyden şehre gelmişti. Eşi: “Şimdiye kadar hep babası onun yerine oy kullanmış, ilk defa kendi başına oy kullanacak.” dedi. Bu duruma sadece üzülebildim. Bu durumda olan özellikle kırsal bölgelerde çok kadın var. Kim bunların farkına varıyor? 

2021 Türkiye’sinde sadece kadın olduğu için erkek olan mesai arkadaşından daha az maaş alan kadın emekçiler yok mu?

Kadın olduğu için iş yerinde mobbinge, tacize maruz kalanlar yok mu?

Peki iş görüşmesinde: “Kadınsa hamile kalır, çocuğu vardır, işini ihmal eder.” denilerek işe alınmayan, işsiz bırakılan kadınlar. 

Her gün en az bir kadın cinayeti haberi görüyoruz. Bu kadınları koruyacak kimse yok mu? 

Ya da koruyacak bir kurum? 

Peki yaşanan taciz, tecavüz vakaları. Hani bunlardan korunmak için haklara sahiptik. Neden korunmuyoruz, hani nerde haklarımız? Sahip olduğumuz haklar sadece kağıt üstünde mi? 

Sadece yetişkin kadınlara değinmiyor film.

Bugün okul sıralarında olması gereken kız çocuklarına neden gelinlik giydiriliyor? 

Ya da sokakta oynaması gereken çocuklar neden tarlada çalıştırılıyor? 

İstismar edilen çocukları o gün koruyan haklar yoktu.  Peki bugün neden kimse fiziksel ve psikolojik şiddete, tacize, tecavüze uğrayan çocukları korumuyor? 

Ya da biz mi göremiyoruz koruyanları? Koruyanlar varsa neden tecavüz vakaları bebekliğe kadar var? Kimi koruyor bu haklar, istismara  uğrayanı mı istismar edeni mi? Böyle durumlarda kimin sırtını sıvazlıyor karar mercileri? 

Ne değişti o günden bugüne bizim için? 

O günden bugüne Türkiyeli kadınlar ne kazandı? 

Kafamda deli sorular… 

#istanbulsözleşmesiyaşatır

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s