1 Temmuz’dan 25 Kasım’a

Yağmur Yurtsever

“Kadına şiddete karşı alarm halindeyiz” diyenlerdi en çok kadınları LGBT+ları yalnız bırakan. Takvim yapraklarımız 25 Kasım’ı gösterirken bizler evde okulda sokakta her yerde güçlerimizi birleştirip haklarımız için el ele vereceğiz. 2016’da ilan edilen OHAL’e en ciddi direnişi ortaya koymayı da bu biçimde başarmıştık. Erkek devlet şiddeti gücünü faşizmden alarak haklarımıza, hayatlarımıza, kazanımlarımıza, bedenim ize, emeğimize, kimliklerimize saldırırken de bizler Eşitlik, Yaşam, Özgürlük Herkes içindir” ilkemizi meydanlardan duyurduk.


20 Mart’ta İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı açıklayanlara boyun eğmeyen biz kadınların direnişi, 20 Mart’tan, 1 Temmuz’a, 1 Temmuz’dan da 25 Kasım’a büyüyerek gidiyor. Tabi ki bu ivmeleri örgütlemek bizler için ne kolaydı ne de basit.

Bugüne dek hala süren COVID19 pandemisinin kadınların hayatına öncelikle erkek devlet şiddeti olarak döndü. Bizler bu süreçlerde, evlere da ha çok kapatıldık, evlerden iş yerlerine daha çok çalıştık, daha çok sömürüldük. İlk bizler işsiz kaldık, en çok bizler yoksullaştık ve erkek devlet şiddetini sadece psikolojik, cinsel, fiziksel halleriyle değil, ciddi bir ekonomik şiddet olarak da en çok biz kadınlar yaşadık. Ama kabullenmedik. Bizi erkek devlet şiddetiyle başbaşa bırakmak isteyenlere karşı mücadelemizi birlikte büyüttük.

Bugün 25 kasıma giderken hatırlayalım, bizler ilk defa kazanımlarımıza saldırıları ve erkek devlet şiddetini İstanbul Sözleşmesi’nin iptaliyle yaşamamıştık. 20 Mart’a kadar da İstanbul Sözleşmesi ve 6284 numaralı kanun zaten uygulanmıyordu. Bizler önüne getirilen kürtaj ve çocuk istismarı tartışmalarıyla büyüttüğümüz mücadelemiz le birlikte kadınlar olmak üzere, erkek devlet şiddetinin kendini kadınlara savaş biçiminde dayatmasıyla mücadele etmiştik. OHAL’de Kadınlar ayakta kalmış, kendini ve birlikteliğini büyütmüştü.


Bizler bu 25 kasıma giderken özsavunmamızı kazanarak ve kuşanarak mücadelemize devam ediyor İstanbul Sözleşmesi biz oluyor birbirimiz için mücadelemizi büyütüyoruz. Özsavunma hakkı yargılanan Çilem Doğan’la, tutuklu siyasetçi kadınlarla, katledilen Deniz Poyraz’la birlikte erkek devlet şiddetine isyan ediyor, erkek devlete karşı özsavunmamızı ortaya koyuyoruz.
Bu sene isyan dolu bir 25 Kasıma omuz omuza gidiyor ve diyoruz ki;
Susmuyoruz!
Korkmuyoruz!
İtaat etmiyoruz!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s