AraRenk Fanzin olarak, Ocak ayında “Susma Haykır Öz Savunma Haktır” sloganımızın sesini birlikte yükseltmek istedik ve Ocak ayında öz savunmaya kıyısından köşesinden değen yazılar yayınladık.
Bu yazıda kısaca Ocak 2021’de paylaştığımız yazılardan bahsedeceğiz:
Ocak ayına Aysun’un ‘Medyada Toplumsal Cinsiyet Stereotipleri İçeren Söylemler’ başlıklı yazısı ile başladık. Bu yazıda öncelikli olarak medya’nın toplumsal cinsiyet stereotiplerinin yeniden üretimine nasıl katkı sunduğunu değerlendirdik. Sonrasında ise örnekler üzerinden özellikle çok takipçili medya kanallarının, hesaplarının bu stereotipleri nasıl pazarladığından bahsettik. öz savunma pratiğimizin yakın zamanda yükselen bir yöntemi olan ifşa’nın bu tarz stereotipleri destekleyen hesaplara yönelik bir uyarı mekanizması olabileceğini tartıştık.
Sonrasında doğru bilinen yanlış basmakalıp bilgiler üzerine bir çeviri yaptık. İrem’in yaptığı “Aşmamız Gereken 6 Kürtaj Miti” isimli çeviri de ‘Kürtaj, bebek öldürmektir’, ‘Kürtaj, Doğum Kontrol Yöntemi Yerine Kullanılıyor’,’Kürtaj yaptıran insanlar pişman olur veya yoğun bir keder yaşarlar.’, ‘Sadece Bencil Kadınlar Kürtaj Yaptırır’, ‘Eğer Kürtaj Yasaklanırsa, Kürtaj Operasyonları Biter’, ‘Sadece Kadınlar Kürtaj Yaptırır’ mitlerinin gerçek dışılığından söz ettik ve doğrularını gördük.
Sadece kadınların kürtaj yaptırmadığı bir gerçek. Peki bunu verilerde nasıl görebiliriz? Demografi bilimini toplumsal cinsiyet körlüğünden kurtarmak adına nasıl adımlar atılabilirdi? Bu sorularımızı kısmen de olsa Heather Krause’nin “Neden Demografik Verilerde Kesişimselliğe İhtiyacımız Var?’ yazısında tartışma şansımız oldu. “Queer bir demografi mümkün müdür?” sorusunu hala cevaplayamasak da kesişimsel bir demografinin mümkün olduğunu gördük.
Erkek-devlet şiddeti yeni yılın ilk haftasında da bizlere şiddeti yeniden Melek İpek üzerinden hatırlatmıştı. Bu bağlamda Ocak ayında öz savunma temamızı Melek İpek Örneği üzerinden de ele aldık. Melek İpek’in yargılanmasındaki adaletsizlikten, tutuklu yargılanma kararına meşru müdafaa kanununun nasıl işlediğini değerlendirdik.
Melek İpek örneğinde de olduğu gibi öz savunmamızı yalnızca tanımadığımız insanlara, tehlikelere karşı değil, hane içinde de kullanmamız gerekebilir. Aslında küçük yaşlarda aile kurumuna karşı duruşumuzla başlıyor öz savunmayı öğrenişimiz. Kendimizi savunmamız, kendi bedenimiz, kararlarımız, duruşumuz üzerinde fikir sahibi olmamız, bunları ailemize karşı savunmamız da birer öz savunma pratiği. Bunu feminist mücadele ile isimlendiriyor ve güçlendiriyoruz. ‘Feminizm Ömür Boyu’ isimli yazısında Mor Çiçekli Cadı bu deneyimini bizlerle paylaştı.
Öz savunmanın en önemli noktalarından birisi kendi bedenimizi sahiplenmek. Bedenimiz üzerinde söz sahibi öldüğümüzü, ona yönelik değerlendirmeleri yalnızca kendimizin yapabileceğini biliyoruz. Bu bağlamda, Ocak ayında Fempositive’den ‘Kadınlar Özel, Cezbedici ve İdeal Olmayan Burunlarını Paylaşarak Özsevgi Fikrini İnsanlara Aşılıyor’ isimli yazıyı çevirdik. Bu yazıda burun üzerinden yapılan beden değerlendirmelerinin bir anlamda ne kadar da yaygın olduğunu görmüş olduk.
Yalnızca burnumuz değil, vücudumuzun her bölgesi erkek bakışlarının ve baskılarının istilası altında. Bu istilaya bir dur demek, aslında ne kadar da erkek bakışların umurumuza zorla dahil edildiğini görmek için “Genital Kılların Alınmasının Tarihi Toplumun Bedeniniz Hakkındaki Yanılsamalarını Ortaya Çıkarıyor” isimli yazıyı çevirdik. Bu çeviride, genital kıllarını alan kişilerin sebepleri, bunun ne kadar eski bir pratik olduğu ve altında yatan sebepleri inceledik.
AraRenk Fanzin olarak her gün, her dönem öz savunma teması etrafında dolanan yazılarınızı bekliyoruz! Sizlerin öz savunma deneyimleri hepimizi güçlendiriyor!