AraRenk Fanzin olarak, Aralık ayını kendi haklarımız, hayatlarımız için konuşmak amacıyla “Şiddetsizlik Taleplerimizi” konu alan yazılarımıza ayırdık.
Bu yazıda kısaca bu ay paylaştığımız yazılardan bahsedeceğiz:
Öncelikli olarak, İrem Aynur Demirdirek’in yazdığı “Osmanlı Kadınlarının Hayat Hakkı Arayışının Bir Hikayesi” kitabını değerlendirerek Osmanlı döneminde kadınlarının haklarını savunmak için başvurduğu yöntemleri, mücadelelerini ve kurdukları dergileri anlatıyor. Şiddetsizlik talebimizin hep olduğu ve kadınların kendilerini farklı mecralarda ifade ettiğini hatırlatıyor.
Daha sonra ise, “Medya ve Siyasette Şiddetsiz Bir Yazın Mümkün mü?” isimli yazısıyla Cansu Ergüven, medya dilinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini nasıl yeniden ürettiğini ve medya dilinin nasıl faili gözeten bir bakış açısıyla hareket ettiğini eleştiriyor ve bunun şiddetsiz bir şekilde yapılmasının mümkün olup olmadığını tartışıyor.
İrem ise sonrasında şiddetin hayatımızın çok içinde olduğunu bazen fark etmeden ve birbirimize bile yaptığımız bir şiddet türü olan “Slut-Shaming” kavramını ele alıyor. Bu kavramın teorik boyutuna değindiği yazısında taciz kültürünün kurumlar ve bireyler tarafından nasıl meşrulaştırıldığını aktarıyor.
Şiddetsiz bir örgütlenme mümkün mü sorusuna cevap ararken, Aysun Avcı, “Bir Örgütlenme Modeli Olarak Kadın Platformlarına Giden Süreç” isimli yazını kaleme alarak, kadınların örgütlendiği platformları, bu yollara nasıl başvurduklarını, ne kadar önem taşıdığını ve örgütlenme pratiklerini aktarıyor.
Örgütlenme pratiklerimizin üzerine kurumsal sınırlılıkları ve kurumların örgütlenme pratiklerimiz ile ilişkisi üzerine yazan Yağmur Yurtsever ise “CİTÖB’ler Mücadelenin Neresine Düşer?” isimli yazısıyla, ODTÜ’lü kadınların CİTÖB üzerine yaptıkları eleştiriler sonucu CİTÖB’ü sorguladığı ve olması gerekenleri konuştuğu yazısıyla bu ay şiddetsizlik çağrısında bulunuyor.
Yazılarımızın yanı sıra Aralık ayında, Trans kimliğimize ve görünürlüğümüze bir çağrı olarak her Pazar “Transfemizim” paylaşımları yaptık. Bu bağlamda, “A Transexual Woman on Sexism and the Scapegoating of Feminity” isimli kitap önerisi ve “Türkiye’de Transfeminizm Mücadelesi: Dünden Bugüne Yarın için Notlar” isimli playlist önerisi paylaştık.
Bu bağlamda, “Utanılacak Bir Şey Yok isimli yazısıyla Yağmur Özdemir, Türkiye’de Transfobinin nasıl bir yerde durduğunu, nasıl yeniden üretildiğini anlatırken, transseksüelliğin utanılacak veya saklanacak bir şey olmadığını eril bir dille hareket eden kurumlara tekrar hatırlattı.
Son olarak ise, Begüm Ayfer, “Human Papilloma Virüsü(HPV)” konulu röportajında, bir eczacıyla yaptığı görüşme sonucu HPV hakkında yanlış bilinenleri düzelterek doğru bilgileri ve aşıya yönelik stigmaları ele aldı.
Aralık ayında bizimle yazılarını paylaşan, bizi okuyan ve tartışmalarımıza ortak olan bütün kadınlara teşekkür ediyoruz ve bir kere daha bütün erkek, devlet, polis şiddetine karşı kadın dayanışması yaşatır diyoruz.
2021’den şiddetsizlik talep ediyoruz ve talebimizi alana kadar mücadele edeceğimiz kamusal ve özel alanları asla terk etmeyeceğimizi bir kez daha dile getiriyoruz.